Teknolojinin hızla ilerlediği dünyada, insanlığın en değerli erdemleri birer birer kayboluyor.
Güç ve çıkar hırsı büyürken, vicdan ve merhamet sessizce yok oluyor. Modern yaşamın gölgesinde, insana dair en temel duygular unutulmaya yüz tutuyor.
İnsanlık; bencilliğin, hırsın ve umursamazlığın arasında kayboluyor. Kalabalık şehirlerde büyüyen yalnızlık, kaybolan insanlığın sessiz çığlığına dönüşüyor.
Bihaber İçerik
Modern Dünyanın Hızı
Günümüzde teknoloji ve iletişim öylesine hızlı ilerliyor ki, insan ilişkileri ve değerler çoğu zaman geride kalıyor. Hayatımızı kolaylaştıran araçlar, bazen insani bağlarımızı koparmamıza sebep oluyor. İnsanlık, hızla ilerlerken, temel erdemlerini unutmamalı.
Merhametin ve Şefkatin Kayıp Dönemi
Bencillik, çıkar hırsı ve rekabet, merhamet ve şefkati gölgede bırakıyor. İnsanlar arasındaki yardımlaşma ve dayanışma, yerini yalnızlığa ve umursamazlığa bırakabiliyor. Oysa gerçek insanlık, başkalarının acısını hissetmek ve elini uzatabilmekle ölçülür.
Doğaya ve Dünyaya Duyarsızlık
Çevre felaketleri ve kaynakların hızla tükenmesi, insanlığın kısa vadeli çıkarlar uğruna uzun vadeli sorumluluklarını unuttuğunu gösteriyor. İnsanlık, dünyayı yaşanabilir kılmak için doğayla barış içinde olmayı öğrenmeli.
İçsel Yolculuk ve Kendini Hatırlamak
Asıl çözüm dışarıda değil, içimizde saklı. İnsan, kendi vicdanına, içindeki ışığa ve merhamete dönmeli. İçsel birliği, huzuru ve barışı bulan birey, toplumda da gerçek insanlığı yeniden yeşertebilir.
Geleceğe Umutla Bakmak
İnsanlık kaybolmuyor; sadece hatırlamaya ihtiyaç duyuyor. Her birimiz içimizdeki şefkati, sevgiyi ve merhameti uyandırdığımızda, toplum yeniden insan olmanın anlamını keşfedecek. İnsanlık, yitirdiği değerleri hatırladıkça geleceğe umutla bakabilir.
İnsanlar Neden Çıkarcı, Hain ve Sahtekâr Olur?
Korku ve Güvensizlik
İnsanların çıkarcı davranışlarının temelinde çoğu zaman korku ve güvensizlik yatar. Kaybetme korkusu, yetersizlik hissi veya başkalarına güvenememe, bireyleri kendi çıkarlarını öne almaya iter. Bu da zamanla sahte davranışlar ve hainlikleri doğurabilir.
Bencil Düşünce ve Hırs
Bencillik, insanın kendi ihtiyaç ve isteklerini her şeyin önüne koymasıdır. Hırs ve ego, insanları başkalarının iyiliğini görmezden gelmeye ve sadece kendi kazançlarını düşünmeye yönlendirir. Çıkarcılık burada kendini gösterir; başkalarının mutluluğu ve başarısı ise göz ardı edilir.
Toplumsal ve Kültürel Etkenler
Birey, yetiştiği çevre ve toplumdan etkilenir. Rekabetin, kıskançlığın ve adaletsizliğin hâkim olduğu ortamlar, insanların sahte ve çıkarcı olmasını pekiştirir. İnsanlar bazen “hayatta kalma” stratejisi olarak bu davranışları normalleştirir.
Empati Eksikliği
İyilik yapmamak veya başkalarının çıkarlarını düşünmemek, çoğu zaman empati eksikliğinden kaynaklanır. Kendi duygularını başkalarının yerine koyamayan kişiler, merhamet ve şefkati deneyimlemek yerine çıkarlarını önceler.
İçsel Çatışmalar ve Kendiyle Barışık Olmamak
İçindeki boşluğu, mutsuzluğu ve tatminsizliği başkalarına zarar vererek doldurmaya çalışan insanlar, hain veya sahtekâr davranışlar sergiler. Kendiyle barışık olmayan birey, çevresine de güven ve iyilik sunamaz.
Çözüm: Farkındalık ve Sevgi
Tüm bu olumsuz davranışların önüne geçmek için farkındalık ve empati geliştirmek şarttır. İnsan, önce kendine ve içindeki ışığa dönmeli, merhamet ve sevgiyi çoğaltmalıdır. İçinde iyilik ve şefkat besleyen bireyler, toplumun da daha adil ve güvenli olmasına katkı sağlar.
En insanlık, nerede kaldı senin şefkatin?
Yaşamak ve yaşatmak üzere geldiğin bu dünyada…
Dön içine, içindeki güneşe, hisset merhametin sonsuz güzelliğini.
Sen bul ki içindeki birliği, huzuru, barışı.
İnsanlık da hatırlasın yüreğinde ki gerçek insanı.

Adım Cebrail Coşkun, 27 yaşındayım. 1998 doğumluyum. Doğma büyüme Kocaeli’de yaşıyorum. Memleketim Gümüşhane. 2021 yılında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümünü kazandım. 2024 yılında mezun oldum. Hedefim başarılı bir şekilde spor alanında spikerlik, sunucu, haber editörü, muhabirlik, gazetecilik veya editörlük yapmak.