1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Kan Sulandırıcı Kullanımı Artıyor: Ameliyata Engel mi, Gerçek Risk Ne?

Kan Sulandırıcı Kullanımı Artıyor: Ameliyata Engel mi, Gerçek Risk Ne?

Kan Sulandırıcı Kullanımı Artıyor: Ameliyata Engel mi, Gerçek Risk Ne?
Kan Sulandırıcı Kullanımı Artıyor: Ameliyata Engel mi, Gerçek Risk Ne?
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kan sulandırıcı ilaçlar (antikoagülan ve antiplateletler), günümüzde kalp-damar hastalıklarının artmasıyla birlikte çok daha sık kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle ileri yaş nüfusun çoğalması, ritim bozuklukları (AF), stent tedavileri, damar tıkanıklıkları ve emboli riskinin artması nedeniyle milyonlarca kişi düzenli olarak kan sulandırıcı kullanmaktadır.

Bu kadar yaygın kullanılan bir ilaç grubuyla ilgili en sık sorulan sorulardan biri:
“Kan sulandırıcı kullanıyorum, ameliyat olabilir miyim?”

Kısa cevap:

Evet, çoğu durumda ameliyat mümkündür; ancak ilaçların düzenlenmesi gerekir.

Kan Sulandırıcı Kullanımı Neden Artıyor?

Bugün toplumda kan sulandırıcı kullanımının artmasının birkaç temel nedeni vardır:

  1. Atriyal fibrilasyon (AF) sıklığının artması

AF, en sık görülen ritim bozukluğudur ve pıhtı atma riski nedeniyle Eliquis, Xarelto, Pradaxa, Coumadin gibi ilaçların kullanımını gerektirir.

  1. Kalp stenti ve by-pass sonrası tedaviler

Stent takılan hastalara genellikle:

  • Aspirin
  • Plavix
    gibi antiplatelet ilaçlar verilir.
  1. Bacak damar tıkanıklıkları ve pıhtı sorunları

Derin ven trombozu (DVT) ve akciğer embolisi (PE) geçiren hastalar uzun süre kan sulandırıcı kullanır.

  1. İleri yaş nüfusun artması

Yaşla birlikte damar sertliği, kalp ritim bozuklukları ve pıhtı riskleri artar.

  1. Covid sonrası pıhtı riskinde artış

Pandemi döneminde pıhtılaşma bozuklukları sık görüldü ve birçok hastaya uzun süre antikoagülan verildi.

Hangi İlaçlar Kan Sulandırıcıdır?

Antikoagülanlar (pıhtı oluşumunu engeller)

  • Eliquis (apiksaban)
  • Xarelto (rivaroksaban)
  • Pradaxa (dabigatran)
  • Coumadin / Warfarin

Antiplatelet (trombosit önleyici) ilaçlar

  • Aspirin
  • Plavix (klopidogrel)
  • Brilinta
  • Efient

Ameliyat planlamasında bu ilaçların tümü önemlidir.

Kan Sulandırıcı Kullanımı Ameliyata Engel mi?

Hayır, çoğu durumda ameliyat yapılabilir; fakat ilaçların ameliyat öncesi doğru şekilde kesilmesi veya düzenlenmesi gerekir.

Ameliyat sırasında kanama riskini artırdıkları için, hangi ilacın ne zaman kesileceği cerrah ve anestezi uzmanı tarafından belirlenir.

Ameliyat Öncesi Kan Sulandırıcı Yönetimi Nasıl Yapılır?

Bu genel prensiplerdir; her hasta için karar kişiye özel verilir.

1. Asetilsalisilik Asit (ASA)

  • Birçok düşük riskli ameliyatta kesilmeden devam edilebilir.
  • Ancak beyin ve omurga ameliyatlarında genellikle 5–7 gün önce kesilmesi önerilir.

2. Klopidogrel

  • Kanama riski yüksek ameliyatlarda 7 gün önce kesilmelidir.
  • Beyin ve omurga cerrahisinde mutlaka kesilmesi gerekir.

3. DOAC (Yeni Nesil Kan Sulandırıcılar)

Apiksaban, Rivaroksaban, Dabigatran

  • Genellikle 48–72 saat önce
  • Dabigatran kullanılıyorsa böbrek fonksiyonuna göre süre uzatılabilir.

4. Varfarin

  • Genellikle 5 gün önce
  • INR normal sınıra geldiğinde ameliyata güvenle girilir.
  • Pıhtı riski yüksek hastalarda köprü tedavisi (düşük molekül ağırlıklı heparin)

Hangi Durumlarda Kan Sulandırıcı Kesilmeden Ameliyat Yapılabilir?

Aşağıdaki durumlar hayati risk taşıdığı için kan sulandırıcıya rağmen ameliyat yapılabilir:

  1. Beyin tümörü acil bası yapıyorsa
  • Bilinç bozukluğu
  • Felç bulguları
  • Hayati bası
    Bu durumlarda ilaç beklenmeden acil müdahale gerekebilir.
  1. Bel fıtığı bacakta güç kaybı yapıyorsa

Sinir ölmeden müdahale edilmelidir. Gecikmek kalıcı felç bırakabilir.

  1. Beyin kanaması varsa

Kan sulandırıcı hızla geri çevrilir ve acil ameliyat yapılabilir.

  1. Omurga kırığı sinire bası yapıyorsa
  2. Hidrosefali, şant tıkanması veya beyin basıncı artışı varsa

Bu tür durumlarda beklemek çok daha tehlikelidir.

6.Boyun Fıtığına bağlı kollarda veya bacakta güç kaybı varsa

Boyun fıtığına bağlı kollarda veya bacakta güç kaybı gelişiyorsa, boyun fıtığı ameliyatı gerekebilir.

Kan Sulandırıcı Kullanıyorum, Ameliyattan Korkmalı mıyım?

Hayır.
Günümüzde:

  • Yeni nesil ilaçların etkileri daha hızlı kontrol edilebiliyor.
  • Kanama kontrol teknikleri gelişti.
  • Mikrocerrahi yöntemlerle kanama daha az oluyor.
  • Acil durumlarda ilacı geri çeviren antidotlar mevcut (ör. Pradaxa antidotu).

Doğru planlamayla kan sulandırıcı kullanan hastalarda ameliyat çok daha güvenli hâle gelmiştir.

Bazı hastalarda kullanılan kan sulandırıcılar hayati öneme sahip olduğu için kesilemeyebilir. Özellikle kalp kapak protezi olanlarda, yakın zamanda stent takılmış hastalarda, ritim bozukluğu (ör. atriyal fibrilasyon) nedeniyle pıhtı riski yüksek olanlarda ilacın tamamen kesilmesi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Bu gibi durumlarda çözüm; ilacı tamamen bırakmak yerine, “köprü tedavisi” uygulanması, yani kısa etkili kan sulandırıcılarla geçici olarak güvenli bir denge kurulmasıdır. Bu nedenle her hasta için karar; hastanın kardiyolojik riski, yapılacak ameliyatın kanama riski ve zamanlaması birlikte değerlendirilerek kişiye özel verilmelidir.

Ancak bazı hastalarda, kardiyolojik risk o kadar yüksek olabilir ki köprü tedavisi bile yapılamayabilir. Bu nedenle her hastada ameliyat kararı; hastanın kalp-damar riski, yapılacak cerrahinin kanama profili ve zamanlaması birlikte değerlendirilerek, tamamen kişiye özel verilmelidir.

Bazı durumlarda ilaç kesilemese bile ameliyatın ertelenmesi mümkün değildir. Örneğin:

  • Boyun fıtığı ameliyatı gerektirecek düzeyde kollarda veya bacakta hızla ilerleyen güç kaybı varsa,
  • Bel fıtığı ameliyatı gerektiren ciddi güç kaybı gelişmişse,
  • Beyin tümörü ameliyatı bası nedeniyle hayati risk oluşturuyorsa,
  • Beyin kanaması veya hidrosefali acil müdahale gerektiriyorsa,

kan sulandırıcı kullanımı ameliyata engel değildir; sadece doğru yönetilmesi gereken bir durumdur.

Bu tür acil olgularda;

  • Hastanın kullandığı kan sulandırıcının türüne göre,
  • Gerekiyorsa antidot (ters ilaç) verilerek kanama riski düşürülür,
  • Ameliyat süreci kardiyoloji–anestezi–cerrahi ekipleriyle birlikte, tamamen hasta bazlı planlanır.

Sonuç olarak, kan sulandırıcı kullanmak boyun fıtığı ameliyatı da dahil olmak üzere hiçbir cerrahi için tek başına engel değildir. Asıl belirleyici olan hastalığın aciliyeti, klinik bulgular ve kişiye özel yaklaşımın doğru şekilde yapılmasıdır.

Sonuç: Kan Sulandırıcı Kullanımı Ameliyata Engel Değildir — Doğru Planlama Şarttır

Kan sulandırıcı kullanan birçok hasta, gerekli düzenlemeler yapıldığında beyin, omurga ve diğer cerrahilerden başarıyla geçebilir.

Kan sulandırıcı kullanmak ameliyata engel değildir.

Engel olan şey, hastalığı tedavi etmeden beklemektir.

En doğru yaklaşım:

  • İlacı,
  • Ameliyat zamanlamasını,
  • Kesme–yeniden başlama planını

cerrah ve anestezi ekibiyle birlikte belirlemektir.

Kan Sulandırıcı Kullanımı Artıyor: Ameliyata Engel mi, Gerçek Risk Ne?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Bihaber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bize Katılın
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.