Google Fotoğraflar Depolama Alanı Doldu mu? İşte En İyi Ücretsiz ve Güvenli Alternatifler (Kendi Bulutunu Kur!)
Bihaber İçerik
Dijital Anılarınız Tehlikede mi?
Bir gün telefonunuza o can sıkıcı bildirim gelir: “Google Fotoğraflar depolama alanı dolu. Fotoğraflarınız yedeklenmiyor.” Bir anlık panik yaşarsınız. Çocuğunuzun ilk adımları, tatil anıları, o komik kedi videosu… Hepsi, telefonunuzun başına bir şey gelmesi durumunda kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Google Fotoğraflar’ın sınırsız ücretsiz yedeklemeyi bitirmesinden bu yana, 15 GB’lık alan (Gmail ve Drive ile ortak) hızla doluyor. Ya aylık ücret ödeyeceksiniz ya da fotoğraflarınızı silmeye başlayacaksınız.
Peki, üçüncü bir yol olabilir mi? Hem güvenli, hem ücretsiz (veya çok daha ucuz) hem de verilerinizin kontrolünün tamamen sizde olduğu bir çözüm? Evet, var.
Seçenek 1: En Kolay Yol (Diğer Ücretsiz/Ücretli Bulut Servisleri)
Google’a rakip olan ve fotoğraf yedekleme konusunda iddialı birçok servis var. İşte en popüler ve güvenilir olanlardan bazıları:
-
Microsoft OneDrive: Eğer Windows bilgisayar kullanıyorsanız ve Office 365 aboneliğiniz varsa, zaten 1 TB‘lık devasa bir alanınız var demektir. OneDrive’ın Android/iOS uygulaması, fotoğrafları otomatik olarak bu alana yedekler. Google Fotoğraflar kadar akıllı arama özellikleri olmasa da, yedekleme için mükemmeldir.
-
TeraBox: “Bana sadece ücretsiz alan lazım” diyorsanız, TeraBox 1 TB (evet, 1024 GB) ücretsiz alan veriyor. Ancak dikkat: Uygulamada reklamlar var ve yükleme hızı sınırlı olabilir. Gizlilik konusunda hassassanız iki kere düşünün, ancak sadece ikinci bir yedek olarak kullanmak için ideal.
-
MEGA: Gizlilik sizin için öncelikse, uçtan uca şifreleme sunan MEGA’yı tercih edebilirsiniz. Ücretsiz planda 20 GB alan verir, bu da Google’dan fazladır.
-
Dropbox / Box / Yandex.Disk: Bu servisler de güvenilir olsa da, ücretsiz planları (genellikle 2 GB – 10 GB arası) fotoğraf yedekleme için yetersiz kalabilir.
Seçenek 2: En Güvenli ve Özgür Yol (Kendi Bulutunu Kur!)
“Fotoğraflarım başkasının sunucusunda durmasın, benim evimde dursun ama her yerden erişebileyim” diyorsanız, işte size teknoloji tutkunlarının tercihi: NAS (Network Attached Storage) Cihazı.
NAS, basitçe ağa bağlanan, içinde sabit diskler olan akıllı bir kutudur. Evdeki modeminize bağlarsınız ve kendi kişisel Google Fotoğraflar’ınızı yaratırsınız.
-
Neden NAS?
-
Sınırsız Alan: İçine 2 TB, 4 TB, 10 TB… ne kadar disk takarsanız o kadar alanınız olur. Abonelik ücreti yoktur.
-
Tam Kontrol ve Gizlilik: Verileriniz evinizde, sizin cihazınızda durur. Kimse göremez, tarayamaz, reklam için kullanamaz.
-
Otomatik Yedekleme: Telefonunuza kuracağınız bir uygulama (örneğin Synology Photos), eve geldiğinizde veya Wi-Fi’a bağlandığınızda fotoğrafları otomatik olarak NAS cihazına aktarır.
-
Yapay Zeka ile Yüz Tanıma: Modern NAS cihazları, tıpkı Google Fotoğraflar gibi fotoğraflarınızı analiz eder, yüzleri tanır, konuma göre albümler oluşturur.
-
Başlangıçta bir NAS cihazı (örneğin Synology veya QNAP marka) ve içine takılacak sabit diskler için bir yatırım yapmanız gerekir, ancak uzun vadede bulut aboneliklerinden çok daha ucuza gelir ve sağladığı özgürlük paha biçilemezdir.
İpucu: Eğer bütçeniz kısıtlıysa, daha önceki yazımızda ChromeOS Flex ile hızlandırdığınız eski laptopunuzu veya bir Raspberry Pi gibi mini bir bilgisayarı da uygun yazılımlarla (Nextcloud, PhotoPrism gibi) bir “kendin yap” NAS sunucusuna dönüştürebilirsiniz.
Sonuç: Seçim Sizin
Verileriniz değerlidir. İster başka bir şirketin bulutunu kullanın, ister kendi bulutunuzu kurun, önemli olan bir “B planınızın” olmasıdır. Google Fotoğraflar’a bağımlı kalmak zorunda değilsiniz.
Bu üç bölümlük seri ile teknolojiyi tüketen değil, yöneten bilinçli kullanıcılar olmanız için size rehberlik etmeye çalıştık. Umarız faydalı olmuştur. Yorumlarda hangi depolama çözümünü tercih ettiğinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!
Ayrıca, telefonunuzda bu yeni uygulamaları kullanırken performans düşüklüğü yaşamamak için Android telefon hızlandırma rehberimize göz atmayı ihmal etmeyin.
Hepimiz hayat öğrencileriyiz. Öğrendiğimiz o dersleri ihtiyacı olanlara öğretmek de hayata, ailemize, arkadaşlarımıza, ülkemize, insanlara borcumuz. Bu sebeple hepimiz aynı zamanda bir öğretmeniz. — İnsan “DeNiZiN” olmadığı yerde… “UmuT” adına MARTI olmalı… Olmalı ki kararmasın yarınlar.
